saat 2-3 sularında geçerek insanı şaşırtabilen meslek grubu. yahu tamam bütün gün aç kalınacak falan da, insan 2 saat 3 saat boyunca ne yer ne içer? midenin de bir sınırı yok mudur? sofrada 3 saat oturulur mu? gelsin 4'te çalsın mesela ne güzel. bir saatte doyabilmeli yani insanlar.
Günümüzde var olmalarının tek sebebini bir geleneği yaşatma çabası olarak görüyorum. Yoksa insanları uyandıracak bir sürü teknoloji var günümüzde. En basiti çalar saat diye bir şey var.
Ramazan geldi mi davul sesi kabusum olur. Duyacağım diye gerim gerim gerilirim. Yedi saatten az uyuma ihtimali bende bir tür fobi. Ya davullar çalar ben de duyar uyanır sonra bir daha uyuyamazsam diye irkim irkim irkilirim. Bu sene şu ana kadar davul sesi duymadım. Rahat rahat uyumuşum.
Seneler önce Üç Kuyular'da oturan bir arkadaşım ve eşi anlatmıştı; Ramazan ayında henüz pencerelerin açık uyunduğu bir dönemde, davulcu bunların evinin arka tarafında bulunan parkta uyuyan köpeklerin yanından geçerken köpekler sinirlenip havlamaya başlıyorlar. Davulcu kaçayım diyor kaçamıyor ancak köpeklerin derdi davulcuyla değil davulla. Gürültüyü çıkarıp onları kahreden objeye dişlerini geçiriveriyorlar. Arkadaşım ve eşi yeminler ediyor davulun derisine geçen dişin sesi yankılandı evlerin beton gövdelerinde diyorlar. Arkadaşlarım dört sene daha o evde oturdu ve davulcu bir daha parkın oradan geçmemiş.
İzmir'de Eşrefpaşa semtinde bir adam davulcuya sinir olmuş "geçme buradan bir daha demiş" ama dinletememiş, sonunda, geçtiğimiz salı sabahı saat üçbuçuk sularında davulcu evinin önünden geçerken almış pompalı tüfeği, çıkmış balkona, nişan almış ve adamcağızı yaralamış. Hiç tasvip edilir yanı yok elbette, bir insana saldıracak kadar gürültüye karşı koyamamak tahammülsüzlükte gelinen son noktalardan biri olmalı.
hayatımda sesini ilk kez bu sene duyduğum davulcu. çok acayip bir duyguymuş davulcu duymak. allahım tatmadığım nice duyguları da tattırır inşallah tez zamanda. *
kimi belediyelerde çok doğru bir kararla ramazan davulu yasaklanmıştır. bu günün şartlarınla ramazanla bir alakası kalmamış bir gece yarısı işkencesine dönüşmüştür.
- davulcu elemanların %90 ının mani filan okuduğu filan yoktur, öyle eski istanbul manzarası filan mevzu filan değildir, adam davulla, yada bazen tenekeyle mütemadiyen gürültü yapmaktadır.
- her mahallede birden fazla davulcu olabilmekte, sahura kalkan ya da kalkmayan tüm ahali gecede bir kaç kez yatağından sıçramaktadır. bayrama yakın günlerde hepsi kısa aralıklarla apartmanlara dalmakta, her evden para almadan da bir yere gitmemektedirler.
- olayın her hangi bir otantik boyutu filan kalmamıştır tersine tamamen parasallaşmıştır, hatta bazı belediyeler davul çalınacak mahalleleri ihale ile davulculara verebilmektedir. mahalleyi belediyeden 'satın alan' davulcuyla korsan davulcular sık sık mahalle ortasında meydan kavgasına tutuşabilmektedir.
- herkes oruç tutmadığı gibi, her oruç tutanın da sahura kalkma zorunluluğu yoktur. bir çok kişi uykusuzluk yaşamamak için yatsıdan sonra bir şeyler atıştırıp sahursuz oruç tutmaktadır. davulun gerekli olduğu eski dönemlerde insanlar sahura kadar ayakta olup, sabah namazını da kıldıktan sonra öğlen vaktine kadar uyurlardı. şimdi herkes sabahın köründe iş yerine koşturma halindedir, bu yüzden bu sıradan insanların uykularından çalınan bir kaç dakika bile zulum olabilmektedir.
- çevremde o kadar oruç tutan insan arasında ramazan davuluyla uyananını hiç görmedim. herkesin kalkma saati zaten farklı, her evde cep telefonundan, çalar saate kadar pek çok uyandırma için kullanılacak cihaz var. eğer ille davulcu uyarsın isteyenler varsa, bir çözüm olarak davulcuya cep telefonu numarasını verir, davulcu da istenen saatte adamı çaldırıp uyandırır. başka saatte kalkacaklara, yada hiç uyanmayacaklara filan da eziyet ettirmez.
davuldan rahatsız olanlar, davulcuyu en yakın polis karakoluna ihbar edebilirler, polis tutanak tutar ve ceza tatbik eder. ab uyum yasaları kapsamında çıkan 5326 sayılı kabahatler kanununa göre meskun mahalde halkı rahatsız edecek düzeyde gürültü yapmak suç olup, cezası 60 TL dir ( peşin ödendiğinde %25 düşürülüyor ve 45 TL oluyor).
eğer polis tutanak tutmaktan kaçınırsa, 5237 sayılı türk ceza yasası gereği görevini ihmalden 3 yıla kadar hapisle yargılanır. sigara içmek ile ilgili madde gibi burada da aslında aynı kanun hükümleri uygulanması gerekir. hatta şu kadarını da belirteyim ki; bu suç da şikayete bağlı değildir, yani kolluk görevlileri resen bunu uygulamak durumundadır, yine belediyeler ve çevre müdürlükleri de ses ölçüm cihazlarıyla kontrol etmek durumundadır.
yani görüldüğü gibi aslında kanunlar uygulansa ciddi sonuçlar doğurabilecek bir durumdur bu. hiç kimse itiraz mitiraz etmesin, ab mevzuatı böyle kardeşim.
davulun sesi değil de, bu sesten dolayı faaliyete geçen araba alarmları sahura kaldırabiliyor insanı. bir de bizim mahalleden geçeni var ki; sanırsınız selamsız bandosunun ilk günlerinden kopmuş gelmiş. ulan ilkokul çocuğuna versen tokmağı bu adamdan daha ritimli bişeyler çalar.
bizim apartmana ramazanın bitimine 2-3 gün kala uğruyor, mahalleden geçmiyor bile ama ramazan biterken zile basıyor. riya mıdır nedir, biri bana anlatsın...
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
